Zeolit Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Yerin Altından Gelen Şifa: Zeolit
Binlerce yıl boyunca toprağın derinliklerinde şekillenen bu doğal mineral, bugün sağlıklı yaşamın en sessiz destekçilerinden biri olarak öne çıkıyor.
Zeolit ve Klinoptilolit Nedir?
Temel olarak, zeolitler silikon, alüminyum ve oksijenden oluşan kristal katı yapılardır. Bu karmaşık üç boyutlu yapıların içinde katyonların, suyun ve/veya küçük moleküllerin tutulabileceği boşluklar ve kanallar bulunur. Zeolitlere sulu alüminosilikatlar da denir.
Yunanca “zeo” (kaynamak) ve “lithos” (taş) kelimelerinden oluşan ve “kaynayan taş” anlamına gelen “zeolit” adı verilmiştir.
Zeolitler, başlıca fiziksel ve kimyasal özellikleri olan iyon değişikliği yapabilme, adsorpsiyon yeteneği ve moleküler elek yapısı sayesinde sağlık alanında medikal destek ajanı olarak kullanılabilmektedir.
Zeolitler yapısal olarak negatif yüklüdür. Bu özellik onlara vücuttan pozitif yüklü toksinleri temizleme özelliği kazandırır. Aynı zamanda yapısında yer alan minerallerin vücuda kazandırılmasını sağlar.
Zeolitler, doğada volkanik lavların su ile teması sonucu oluşan kristal yapılı, mikrogözenekli minerallerdir. En yaygın formu olan klinoptilolit, iyon değişim kapasitesi yüksek, toksin bağlama özelliğine sahip bir alüminosilikattır.
Klinoptilolit, iyon değişim kapasitesi sayesinde ağır metaller ve toksinleri bağlayarak gastrointestinal sistem yoluyla atılmasına yardımcı olabilir (Pavelić & Hadžija, 2003; Laurino & Palmieri, 2015).
Zeolit klinoptilolitin mikronizasyonu, zeoliti küçük parçalara ayırarak detoks özelliklerini vurgulayan bir işlemdir. Bu sebeple mikronize edilmiş zeolit, sağlık alanında kullanılan en etkili zeolit klinoptilolittir.
Bağırsak Sağlığı ile Olası Etkileşimler
Bağırsak sağlığı, bağışıklık fonksiyonları da dahil olmak üzere birçok fizyolojik sistemin merkezinde yer almaktadır. Zeolitin bu alandaki potansiyel etkileri, çeşitli araştırmalarda incelenmiştir.
Klinoptilolit, bağırsak mukozasının bütünlüğünü destekleyerek ve zararlı maddeleri bağlayarak gastrointestinal sistemin sağlıklı işleyişine yardımcı olabilir (Mastinu et al., 2019).
Ayrıca klinoptilolit ve türevleri antioksidan, antiinflamatuar ve immünomodülatör özelliklere sahiptir ve bağırsak bariyer fonksiyonu, bağırsak mikrobiyotası ve bağırsak sağlığı üzerinde olumlu etkiler gösterebilir.
Petkov ve meslektaşları, irritabl bağırsak sendromu olan hastalarda zeolit kullanımının inflamasyon belirteci hsCRP’nin seviyelerini düşürdüğünü, Bifidobacteria ve Lactobacillus türlerinde artışlar ve Firmicutes türlerinde azalmalar olduğunu göstermiştir (Petkov et al., 2021).
Zeolitin, diare gibi gastrointestinal rahatsızlıkların süresi ve şiddetini azaltabileceği yönünde bulgular elde edilmiştir. Bu etkilerin, klinoptilolitin su tutma kapasitesi ve toksin bağlayıcı özelliğinden kaynaklandığı ifade edilmektedir (Pavelić & Hadžija, 2003).
Zeolit Takviyesi Nasıl Kullanılır?
Klinoptilolit formundaki zeolit, genellikle toz veya kapsül formunda gıda takviyesi olarak sunulmaktadır. Kullanım dozu ve süresi, kişinin genel sağlık durumuna, yaşına ve yaşam tarzına göre değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle herhangi bir takviyeye başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanına danışılması önerilmektedir.
Ürünün kalite standartlarını karşılaması da büyük önem taşır. Özellikle gıda takviyesi olarak ruhsatlı, insan tüketimine uygunluğu test edilmiş ürünlerin tercih edilmesi gerekmektedir (Kraljević Pavelić et al., 2018).
Zeolit: Bir Gıda Takviyesi Olarak Düşünülmeli
Sağlık otoriteleri tarafından yapılan tanımlamaya göre, gıda takviyeleri hastalıkların tedavisi amacıyla değil, normal beslenmeyi desteklemek amacıyla kullanılan ürünlerdir. Bu kapsamda zeolitin, otoimmün hastalıklar, kronik bağırsak hastalıkları ya da geçmeyen bağırsak enfeksiyonları gibi tıbbi durumlar için tedavi edici olarak değerlendirilmemesi gerekir. Ancak sağlıklı yaşam hedefleri doğrultusunda, destekleyici potansiyele sahip doğal bir içerik olarak araştırmaların odağında yer almaktadır (Ivkovic et al., 2004; Basha et al., 2013).
Daha İyi Bir Sen İçin: Vücudunu Arındır
Bilimsel çalışmalarda klinoptilolit formundaki zeolitin iyon değişim kapasitesi ve zararlı maddeleri bağlama özellikleri nedeniyle gastrointestinal sistemin sağlıklı işleyişine destek olabileceği belirtilmektedir. Kronik bağırsak hastalıkları, otoimmün sistem hassasiyetleri ya da geçmeyen bağırsak enfeksiyonu gibi şikayetlerde, zeolitin doğrudan tedavi edici etkisi bulunmasa da, genel yaşam kalitesini desteklemek amacıyla tercih edilen doğal takviyeler arasında yer almaktadır. Zeolit nedir, nasıl çalışır ve kimler için uygun olabilir sorularına yanıt arayan bireyler için bu doğal mineral; detoks, bağırsak sağlığı ve gıda takviyesi rutinlerine potansiyel katkılar sunabilir. Ancak her bireyin ihtiyacı farklı olduğundan, takviye kullanımı öncesinde bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.
Kaynakça
– Laurino, C., & Palmieri, B. (2015). Zeolite: “the magic stone”. Nutrición Hospitalaria, 32(2), 573-581.
– Pavelić, K., & Hadžija, M. (2003). Medical applications of zeolites. Molecules, 8(2), 81–99.
– Mastinu, A., et al. (2019). Zeolite Clinoptilolite: Therapeutic virtues of an ancient mineral. Molecules, 24(8), 1517.
– Basha, P. M., et al. (2013). Protective effect of EDTA and clinoptilolite on lead-induced oxidative stress. Journal of Trace Elements in Medicine and Biology, 27(2), 143–146.
– Kraljević Pavelić, S., et al. (2018). Critical review on zeolite clinoptilolite safety and medical applications in vivo. Frontiers in Pharmacology, 9, 1350.
– Ivkovic, S., et al. (2004). Natural zeolite clinoptilolite: new adjuvant in anticancer therapy. Journal of Molecular Medicine, 82(7), 431–439.
– Petkov V., Schütz B., Eisenwagen S., Muss C., Mosgoeller W. (2021). PMA-zeolite can modulate inflammation associated markers in irritable bowel disease. Neuro Endocrinol Lett. 42:1–12.